Alter-Ego'lar

Önce Bodrum, sonra Datça: Bir sürü yürüyen alter-ego...

Kabotaj Bayramı

Denizlerle çevrili 3 bir yanımızın nimetlerinden daha fazla ve daha bilinçli yararlanabilmek dileğiyle...

Denizle Kahvaltı

Ben kalabalık yerlerden denize girmeyi pek sevemedim. Hep bir kuytu köşe bulurum kendime, denizle başbaşa kalmak için... Erken kalkıp mis kokulu çarşaf gibi bir suya dalmak, sonra denizin tuzuyla kahvaltı yapmak için minik koylarım vardır. İşte bu keyifle öğle saatlerine kadar deniz tuzuyla çizim yapmanın ayrı bir zevki oluyor. Tatlı bir huzurla...

Kadıköy'den Moda'ya

İyi ki kendimi İstanbul'da turist gibi hissediyorum. Her yeni gördüğüm sokak, yemek, dükkan heyecanlandırıyor beni. Mesela bugün bir sahafta Müslüm Baba'ya rastladım. Sonra bir baktım Koço'da rakı içiyorum...

Teşekkürler LAHANA !

Turşu mevsimi geldiyse biri bu kızı tutsun! Her seferinde 1 kg deyip 3 kg turşu alıp çıkıyorum. Bamyanın minnoş bedenine sığdırdığı lezzeti, lahanın çıkardığı gacur gucur sesi seviyorum. Seni seviyorum turşu.

PALAMUT BAHARI

Beril deniz kıyısında ve balık pazarında gezmeye bayılırdı. Kasa kasa balıklar, ahtapotlar, sübyeler ve balıkçıların çıkardığı sesler çok hoşuna giderdi. Güzel bir şarkı gibi gelirdi ona bütün bu olup bitenler.